bugün
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek21
- karıya kıza doymuş erkek21
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi15
- bik bik'in cinsiyeti11
- travestilerin genelde kürt olması14
- anın görüntüsü23
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur8
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz19
- alex de souza8
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz11
- sık sık aldığınız iltifatlar15
- çok üzgünüm sözlük8
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz11
- icardi190517
- erkolar kapatılsın11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor9
- mühendis erkeklerin genel özellikleri16
- maca sekiz11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı14
- nervio8
- türklerin çok kolay devlet kurması17
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur31
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi14
- insan olmaya ceyrek kala13
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi13
- arda güler12
- etine dolgun kız8
- fatih terim9
- taktik verin15
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz22
- gecenin şarkısı10
- icardi1905 adamdır12
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi10
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri31
- her türk vatandaşına türkiye gezisi12
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması14
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük10
- akp chp yakınlaşması15
- risale i nur21
- burda senin paran gecmez diyen delikanli kiz11
- en çok yaşamak istenilen şehir10
- beni özlediniz mi10
- selahattin demirtaş13
- allaha küfür etmek10
- türklerden adam çıkmaması17
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil36
- ruh varsa neden görünmüyor13
- uludağsözlük'ün ölmesi ve gömmeyi unutmaları10
- selahattin demirtaş'ın 42 yıl hapis cezası alması12
- okula bikiniyle gelen kız9
entry'ler (395)
b*k gibi.
hiçbir bilgi deneyimi aşmaz ancak yine de a prioridir. (saf aklın eleştirisi)
harakiri toplum baskısı sonucunda gerçekleşmişse elbette karşı durmak şarttır ancak tamamen kişinin kendi iradesi sonucunda oluşmuş ise bir nevi intihardır ve karışmak diğer insanlara düşmez.
iki takım çıkarsa her hafta yapabiliriz bence. uzun zamandır futbol oynamayan biri olarak beni de yazmanızı rica edeceğim.
başta üstadlardan anthony quinn ve spencer tracy gelebilir. pek bilinmeyen jack nance de iyidir baya. hala yaşayanlardansa hopkins ve pacino baya iyiler. bruno ganzı da unutmamak gerek tabi.
insanlar önce para için çok çalışırlar ve sağlıklarından olurlar, sonraysa sağlıklarını geri kazanabilmek için biriktirdikleri paradan olurlar. bunun sonucunda ellerinde ne düzgün bir sağlık ne de para kalır ve bunca sene fazla çalışmalarının karşılığını bol miktarda zaman kaybederek alırlar.
kamu bimarına canan, devayı derdider insan,
niçün kılmaz bana derman, beni bimar sanmaz mı?
niçün kılmaz bana derman, beni bimar sanmaz mı?
victoria dönemi ingiliz edebiyatının en önemli romancısı charles dickensın, özellikle sanayi devrimi sonrasında oluşan toplumu ve insan biçimini en sert ve doğrudan eleştirdiği, diğer romanlarına oranla kısa sayılabilecek romanı. çoğu eleştirmene göre bir edebiyat eserinden çok bir politik eleştiridir. zira dickensın bu romanında hiçbir gizem yoktur, her şey doğrudan ve açık bir şekilde hatta biraz da abartıyla eleştirilmiştir. yazardan alışık olduğumuz sanat ve estetik bu romanda kendini sadeliğe bırakmıştır. ayrıca dickens bu romanında en büyük korkularından olan insanın ruhsuzlaşması ve insani duygularının yok olması gibi durumları sakin ve biraz da kafkavari bir gerçekçilikle ele almıştır.
romanlardaki zeki gösterilmek istenen karakterler, genelde zeki olduklarına inandırmak için uğraşırlar, ancak lord henryinin uğraşmasına gerek kalmamış, zira ağzını açınca bir dahinin konuştuğunu anlayabiliyorsunuz. tabi bu oscar wilde'ında ne kadar zeki olduğunu gösteriyor kanımca.
yazdıklarında şeytani bir yan var. kanımca en iyisi ve muhtemelen daha iyisi de gelmeyecek.
(bkz: troçki)
en son geçen yıl bir konferansına katıldığım ve sorularımı rahatlıkla sorabildiğim efsane anayasa hukukçusu. bu ülkede kendisine hukukçu diyen herkesin mutlaka tanıdığını ve en azından bir makalesini okumuş olduğunu düşünüyorum.
söylenebilir ne varsa açıkça söylenebilir, üzerine konuşulamayacak konularda ise susmak gerekir. (bkz: tractatus) (bkz: wittgenstein)
bilgisayarımda 400den biraz fazla sayıda film var ve bunlar yalnızca son 2 senede izlediğim filmlerin 8/10 u falan. yani sadece son 2 senede 500 film izlemişimdir. yani bence 724 film hiçte fazla sayılmaz, hatta 20li yaşlarındaki biri için bile az sayılır.
eğer karar veremiyorsanız, anayasa değişikliğinin neleri getirdiğini ve bunun sonuçlarında nelerin olabileceğini bilmemenizden kaynaklanıyordur. tavsiyem uzman anayasa hukukçularının (bkz: ibrahim kaboğlu) konu hakkındaki makalelerini okumanız ve konferanslarına katılmanız ve değişikliği kavrayarak kişisel kararınızı vermenizdir. kişisel görüşüm ise erkler ayrılığını ortadan kaldıran ve tek adama bu kadar yetki veren ancak bununla bağlantılı olarak yüklenmesi gereken sorumlulukların yüklenmediği bir sistem hukuk devleti ilkesine aykırıdır ve kabul edilemez. kanımca osmanlının son dönemlerindeki meclis+padişah sistemi bu sistemden daha kabul edilebilirdir, zira padişahın partisi yoktur, yani bence getirilmek istenen sistem padişahlıktan çok daha ötedir.
tanıdığım en kibar ve zarif adam olan sevgili hocam ibrahim kaboğlunun bir terör örgütü ile ilişkisi olduğunun iddia edilmesi pekte iyi bir şaka değildi. zira kendisi hümanizm ve hukuki düşünmeyi bana öğreten adamdır ve bu şaka pekte inandırıcı değildir.
daha önce muhtarlık seçimleri dahil hiçbir seçimde oy kullanmadım. zira gerek yoktu, muhtarın kim olduğu ya da kimin milletvekili olduğu pekte umrumda değildi. ancak getirilmek istenen anayasaya hayır oyu vermezsem bir daha kendime hukukçu diyemem. olay parti ya da şahıs meselesi değil, hükümet sistemi meselesi bile değil hatta, zira başkanlık sistemine karşı değilim. getirilmek istenen sistemin neden ''kabul edilemez'' olduğunu uzun uzun anlatmayacağım, isteyen olursa yazar özelden boş bir zamanımda basit basit anlatırım.
denetim mekanizmasının olmadığı bir ülkede hukuk devletinden bahsedilemeyeceği için.